Dün bir sürü problemle ( networke bağlanamama, köpeklerin sürekli kilitlenmesi vs. ) boğuştuktan sonra ana kalibrasyonlarımızı halledip genel durumu toparlama çalışmalarına başladık. İlginç bir şekilde İstanbul’da çalışan pek çok modülümüz burada saçmalamaya başladı.

Neyse, bugün iki antrenman maçı oynadık. Sabah 2003 finalıisti UPenn ile oynadık ve 2-0 kaybettik. Öğleden sonra ise TWaves diye yeni bir takım ile oynadık ve 0-0 berabere kaldık.

Turnuvada eski model robot ile yarışan tek takım biziz :) hatta birileri robotlarımızın bir değil iki model eski olduğunu öğrenince çok şaşırdı ( şu anki robotlarla bizim robotlarımız arasında iki kat güçlü servolar, iki kat yüksek kamera çözünürlüğü ve üç kat yüksek CPU hızı gibi yabana atılamayacak farklar var)

yarın öğleden sonra tüm zamanların en başarılı takımı rUNSWift ile oynayacağız. biraz çekiniyoruz :)

Havaalanında bürokratik işlemleri hallettikten sonra ateş bizi çağırdı. beleş wireless da bulunca bir entry gireyim dedim. 5 dakika içinde uçağa yollanacağız.

Yaklaşık 35 dakika sonra havaalanına doğru yola çıkacağız. 14 aylık yolun sonuna geldik. Bakalım sonuç nasıl olacak?

paketli robotlar

Söylemesi ayıp, dün tezimi savundum. genelde sunumlarda çok rahat olmama rağmen atmosferden midir nedir zaman zaman tekledim. Benim savunmamdan önce üç arkadaşımın savunmaları vardı. Sıranın bana gelmesini beklerken ambiyans (hsss sertaç abi) olsun diye Final Countdown ve savunmaya dakikalar kala da Hallowed Be Thy Name dinledim. Korktuğum gibi olmadı ve savunmam oldukça iyi geçti. Bu süreçte yanımda olan herkese, özellikle sunum öncesi beni arayıp şans dileyen Bahar Hanım ve Tekin Bey‘e, ve elbette sunumda beni yalnız bırakmayan sevgili Buloheart ‘a teşekkürü borç bilirim.

I’m waiting in my cold cell when the bell begins to chime
Reflecting on my past life and it doesn’t have much time
Cos at 5 o’clock they take me to the gallows pole
The sands of time for me are running low

When the priest comes to read me the last rites
I take a look through the bars at the last sights
Of a world that has gone very wrong for me

Can it be there’s some sort of error
Hard to stop the surmounting terror
Is it really the end not some crazy dream

Somebody please tell me that I’m dreaming
It’s not so easy to stop from screaming
But words escape me when I try to speak
Tears they flow but why am I crying
After all I am not afraid of dying
Don’t believe that there is never an end

As the guards march me out to the courtyard
Someone calls from a cell God be with you
If there’s a God then why has he let me die?

As I walk all my life drifts before me
And though the end is near I’m not sorry
Catch my soul cos it’s willing to fly away

Mark my words please believe my soul lives on
Please don’t worry now that I have gone
I’ve gone beyond to see the truth

When you know that your time is close at hand
Maybe then you’ll begin to understand
Life down there is just a strange illusion.

Efendim, 6-7 Mayıs 2005 tarihlerinde davetli olarak ODTÜ Robot Günleri’ne katıldık lab olarak. Işık ve saha koşullarının elverişsizliği yüzünden istediğimiz performansı sergileyemedik ama en azından çok uç şartlarda bile oynayabileceğimizi gördük. Bu da turnuva için umudumuzu arttırdı.

Geziden bir kaç seçme resim.. gerisi resim galerisi eklentisinden sonra…

part van: Cerberus’05 toplu pozu. oturanlar, soldan sağa buloheart , bendeniz, Levent Hoca, Tekin Bey ve Kemal Bey…

Cerberus\'05

part tu : Bizim elemanlar kan revan içinde kalmak pahasına gösteri maçı yaparken…

Gösteri maçı
bonus part: Tekin Bey seminer verirken…

Tekin Bey seminerde

Efendim, bugüne kadar hep robot kelamını çek yazar Karel Capek ilk olarak kullandı diye bilirdim. İlk kullanıldığı yer de Capek’in “R.U.R. – Rossum’s Universal Robots” adlı oyunudur. Lakin tezim için sağa sola bakınırken şöyle bir yazıya rastladım.

Bonus resmimiz de ilk elektrikli otonom mobil robot Tortoise. Gerçi Tortoise tek bir robotun adı değil, şekillerinden ötürü Grey Walter hepsine tosbağa demiş. Buyrun size Elsie adlı tosbağa:

Elsıe

Cornell üniversitesinde ilginç bir robot çalışması yapılmış. İlgili video burada

Haftasonu yaptığımız FCH keyfinden bahsetmiş Gürer Bey ancak resim eklememiş. Kan revan içinde kalmak pahasına bu eksiği tamamlıyorum. evet, alın size resim…

FCH Gecesi

oturanlar, soldan sağa: Doruk Bey, Gürer Bey, Tek Bey

Ana!, Bissmillahhh

Bu yaştan sonra günlük sahibi de olduk. hadi hayırlısı bakalım. Gürer Bey sağolsun, kendisinin blogundan öğrendik sphpblog güzelliğini.

(sonradan gelen edit: blogu şimdi wordpress’e taşıyınca biraz outdated oldu bu giriş ama çaktırmayın. sphpblog iyidir iyi :) – 05.05.2008@02:11)